14 Haziran 2010 Pazartesi

Onuncu Gün

Akşamüzeri Alpella'mı görmeye gittim.
İlk seanstan sonra onuncu gün. Şükürler olsun bu ilkini iyi geçiriyor. İnşallah bundan sonrakileri de kolaycacık atlatacak.
Anne yemekleriyle göbek bağlamaya bile başladı. Yakında benimkine yetişecek gibi görünüyor.
Epeyce sohbet ettik, gülüştük. Çok değil, azıcık da dedikodu yaptık. Haftasonu tekrar görüşmek üzere ayrıldık.
Ben yarın sabah Urla'ya gidiyorum ama cuma günü döneceğim. Haftasonu bizim ayıcık LYS'ye girecek. Hepberaber sınava gideceğiz...

13 Haziran 2010 Pazar

İzmir'i Saran Melisa Kokuları

Dün bir, bugün iki...Nemle beraber derimin her bir hücresinde hissettiğim sıcak hava, İzmir'de uzunca yaşayacağımız yazın kanıtı. Geceyi saran melisa ve hanımeli kokularıysa İzmir yazının katlanılır yanı.
Geceyi serinleten imbatın balkonumuza kadar getirdiği deniz, bahçelerden süzülen melisa, yasemin ve hanımeli kokuları. Fonda ağustos böcekleri. Sıcak uyutmasa da İzmir'deyim işte.

10 Haziran 2010 Perşembe

Ben de Etimek Tatlısı Yaptım


Evet evet ben yaptım. Az önce de yedik. Yapılabilir, yenilebilir ve hatta misafire bile ikram edilebilir.
Yaz günü babamın canı şerbetli tatlı çekmiş, bir umut yapan çıkar diye herhalde, geçtiğimiz gün öğle yemeğinde söyledi.
Sene 2010, günlerden 9 haziran Çarşamba ve İzmir'de hala yaz geldi diyemiyoruz. Bu yazın en sıcak yazlardan biri olacağı söyleniyor ama nedense biraz gecikti... E madem öyle; şerbeti az, üzerindeki muhallebiyle tadı daha da hafifletilmiş bir tatlıyla babamı mutlu etmeli.
Ben tarifi bu adresten aldım. Yazarı da başka biryerden almış. http://yemekgunlugum.blogs.com/yemek_gunlugum/2005/10/etimek_tatls.html
Tarifi aşağıya olduğu gibi kopyalıyorum. Sanırım çok becerikli olmayışımdan kaynaklanıyor, ben tarife sadık kalamadım ama yine de güzel oldu.
Bu arada tarifte yaptığım oynamaları turuncu renk ile yazdım. Siz canınız nasıl çekerse öyle yapın.

Malzemeler:

Alt katman icin:
1 paket etimek (Paketin tamamını tepsiye sığdıramadım, 10-11 tane kullandım. Buna rağmen yaptığım şurubun tamamı çektiler. Hepsini kullansaydım biraz kuru kalabilirdi.)
2 su bardağı toz şeker (İki bardağı da birer parmak az şekerle doldurdum. Buna rağmen biraz daha az olabilirdi. Çok tatlı sevmeyenler 1,5 bardak kullanabilir.)
2 su bardağı su

Muhallebi için:
1/2 paket margarin (1/4 paket koydum. Bence fazlasına gerek yok.)
3 türk kahvesi fincanı un
8 yemek kaşığı şeker
1 kilo süt
vanilya (Ben unutmuşum ama koyulsa daha iyi olurdu.)
damla sakızı (Evde yoktu, olsaydı eminim çok yakışırdı.)

Üzeri için:
Krem şanti (Hiç gerek yok. Ben koymadım. Servis yaparken üzerine tarçın döktüm.)

Yapilisi:
Şekerin 2 yemek kaşığı kadarı, susuz olarak bir tavada ağdalaştırılır. Ayrı bir tencerede kalan şeker iki su bardağı su ile eriyene kadar kaynatılır.
Önceden ağdalaştırdığımız şeker de buna ilave edilip eriyene kadar karıştırılır. (Fazladan bulaşık çıkmasın diye her zamanki tembel insan yaratıcılığımı kullanarak; 2 kaşık şekeri bir tencerede ağdalaştırdım, soğumasını beklemeden üzerine şekerin geri kalanını boşalttım. O da yetmedi hepsinin üzerine 2 bardak soğuk suyu koyunca, birbirine yapışan beyaz şekerler ve ağdalaşan şekerler kaskatı oldu. Allahtan karıştıra karıştıra ısıtınca hepsi eridi.)
Bu şekerli su, dikdörtgen borcama tek kat olarak dizdiğimiz etimeklerin üzerine dökülür. (Benim yaptığım gibi şerbeti ısıtacak olursanız, etimeklerin üzerine dökmeden önce ılımasını bekleyin. Sonra hamur olabilirmiş, annem öyle dedi.)
Un, eritilmiş margarinin içinde kavrulur. Şeker, süt, vanilya ve damlasakızı da ilave edilerek muhallebi kıvamına gelinceye kadar pişirilir. Ateşten alınıp yarım saat mikserle çırpılır. (10 dk yeterli oldu. Pişirirken topklaşan unların tamamı da kayboldu. Muhallebiyi çırptıktan sonra 1 yemek kaşığı kadar da hindistan cevizi koydum ve kaşıkla karıştırdım. Yerken güzel bir tat veriyor.)
Sonra muhallebi, etimeklerin üzerine dökülür.
Krem şantisi paketin üzerindeki tarife göre hazırlanıp muhallebinin üzerine dökülür. Tatlı soğuk olarak servis edilir.

Afiyet şeker olsun efendim...